Kederin Ortak Yolcuları
Kaç sınırı geçmesi lazım insanın kendine varması için?
Kaç gece, kaç yalnızlığın şuurunda sabahı beklemesi lazım
Karanlık gecelerin aydınlığı olduğunu,
Kim öğretecek, nerede bilmesi lazım.
Kaç gece bölünür uykular
Kaç sabaha seninle başlayan bir rüyanın sona ermesiyle başlanır
Milyonlarca göz içinden bir kez senin kahvelerine denk gelinmez
Oysa kendimle olan kaç savaşım senin dizginliğinde biter.
Islak sokaklar, çamurlu yollar
Yalnız çocuklar, sessiz parklar
Bir rüzgarın esintisi veyahut sisli havanın karartısı
Kaç kez yürüdüm senin hayalinle bu karanlık sokakları
Bir mezarlık bir kalabalık
Bir yalnızlık bir haykırış
Acılar, kahkahalar bir arada
Şu yürümeye cesaret edemediğim yol sanki senin izlerinle arafta
Bir sahilde bir sabahın güzelliği
Gözlerinin kahvesi anlatılanlarında ötesi
Kaç sabahı hayalinle bitirdim
Ey derdime derman olan bir sevdanın hançeri!
Gitme kal der yüreğim
Seni söyler seni anar dilim
Yüreği başkasında atar, bir bilinmezdeyim
Gelmese de ben hep onu beklerim.
Aynı kıtada yaşayan iki yabancı
Sisli yolların ortak yolcuları
Aynı keder aynı hüzün omuzlarında
Bahtsız kaderde farklı yürekler yazılı
Anlatan anlaşılamadı hiçbir zaman
Giden valizin ağırlığını
Kalan sığdıramadıklarını taşırdı hüznün son yapraklarına
İki yürek farklı yollarda şimdi
Ne bir haber bu diyardan biri
Ne bilir gittiğini ne bilir bahçesine çiçek ektiğini.
Yorumlar
Yorum Gönder