İnkarın Istırabı

Yanlışın kayıpları 

Hayatın düzeltilemeyen yanları 

Belki de düzeltecek o gücü bulamamanın acısı

İnkar edilse de içten içe beklenen o kurtarıcı

Başkası olmasada o kurtarıcıyı bir şekilde içinden bulmanın ıstırabı

İnkarın acıya, acının ıstıraba dönüştüğü gerçeği 

Gidenlerin ardından anlamını yitiren hayat

Olduğu yerden değil o acının kalbe uğradığı andan itibaren devam ettiğine inanan günler

Kimsesizler yurdunda duyacağı bir sese, hastalıklar içinde alacağın o ilaca, karmaşanın ortasında yaşayacağın o bahara duyduğun hasret gibi aranan o güzide parça 

Sükutun gölgesinde kalsa da yurdum, kalbin ıstırabı ateşe verir yakar onu.

Bir külün ortasında veya bahar bahçenin şenliğinde payıma düşenin ateşten bir yuva olması yaktı canımı.

Cellat ayrılığın boynunu vurdu, gözümden akan her yaş yine benim göğsümde dinlendi.

Geçmişin geleceğe yön verdiği yerde değiştiremediğim bir geçmişin geleceğe çektirdiği ıstıraba şahit oldum.

Sonra sen anlat dağa taşa, sükuta şahit olursa onunda toprağı bahar bahçe olsun.