Kayboluşların İzleri

Vedaların hikayesi yazılırsa kayıpların yokluğu ağır gelirmiş
Mürekkebin biter
Beyaz kağıdın tükenirmiş
Olur ya sen susarsın 
Gözyaşlarını mürekkebin eder yine de o beyaz kağıda damlatırsın
Bazı acıları anlatmaya gücün yetmese bile
Kalbinden geçenler, gözlerinden damlayan yaşlar anlatır onları
Korkma, çünkü anlayanın olmadığı bu dünyada
Anlaşılmayı bekleyen tek hikaye sendeki değil..
Bazı çiçeklerin bazı topraklarda açmadığı gibi
Bazı  hikayelerde bazı okuyucular tarafından anlaşılamıyor..

Kayıpların bedeninde bıraktığı izler
Bazen sonu yokmuş gibi kanar
Acı tenine öyle bir işler ki
Sessiz çığlıkların, haykırışların, sancıların
Seni olduğun yere mıh gibi bırakır
Fazlası zehir dedikçe 
Var olanı bilip var olandan kaçtıkça
Acı işlese de hoşuna gider
Çünkü öyle acıtmış ki canını
Acı tatlı gelmeye başlamış
Ya da sen onu zorlamış
O yolu kendi benliğinde kaybolmak uğruna bulmuşsun

Ve masalın sonunda 
Teninde görmek istemeyeceğin izler
Kalbinde kapanacağına inandığın 
Ama en inançsız düşünceyi barındırdığın yaralar
Bilirsin çünkü
Bazı yaralar
Dikiş tutar mı?
Yara gerçekten bir gün kapanır mı?
Teninde izi geçse bile
Ruhundaki yaralar bir dikiş bir sargıyla kapanır mı?
Kapanmaz.

Ruhundaki yaraları aynı acıyı yaşamamış olan kapatır
Aynı acıyı yaşayan insanlar aynı yerden yaralanmıştır
Sende eksik olanı bir başkasını tamamlamak için veremezsin çünkü
Var olmayanı tamamlayamaz, onaramazsın
Ruhunun ilacı da sargısı da saklı bir yerde 
Onu bulman lazım..

Yorumlar

Popüler Yayınlar